reklam
reklam
DOLAR32,3824% 0.18
EURO35,0243% -0.2
STERLIN40,9824% 0.19
FRANG35,9377% 0.23
ALTIN2.326,04% 0,24
BITCOIN2.267.758-1.08
reklam

Yerli ve Milli Otomobil

Yayınlanma Tarihi : Google News
Yerli ve Milli Otomobil
reklam

Yerli ve Milli Otomobil

Sonunda yerli ve milli otomobil tanıtıldı, tanıtım şovu parti propagandasına dönüşürken sunucunun “Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı” ifadesi yerine “Türkiye Cumhurbaşkanı” ifadesi kullanması dikkat çekti. Cumhuriyete ne oldu? Ahaber’de Erdoğan için “Türkiye Devlet Başkanı” ifadesine alışığız da yerli ve milli araç lansmanında Cumhuriyet ifadesinin kaldırılması hiç şık olmadı. Birilerinin Cumhuriyet düşmanlığı yerli araç tanıtımına gölge düşürdü.

Tamamen sıfırdan araç üretmek gerçekten zordur çünkü bir araç üretmeye kalktığınız zaman genellikle tüm mühendislik tasarımları başkaları tarafından patentlenmiş projelendirmiştir. Siz baştan yeni bir şey yapmak zorundasınızdır. Örneğin bir şanzıman sistemi kullandığınızda birileri çıkıp “Bunun fikri mülkiyet hakkı benimdir bana telif ödemek zorundasınız” diyebilir. Bu yüzden hiç yapılmamış denenmemiş bir şey yapmak zorundasınız. Bu bakımdan yerli otomobil bir başarıdır gurur duyulacak bir eserdir.

Bu eserin ortaya çıkması için çalışan herkesi tebrik etmek gerekir sonuçta ülkeye değer yaratacak fayda sağlayacak Türkiye’yi başkalarının pazarı olmaktan kurtaracak bir adım attılar. Bu adım için devlet olarak verilen çok güzel arazileri vergi indirimlerini teşvikleri hibeleri sildiler süpürdüler helal hoş olsun.  Aynı destekleri vatandaş olarak bizler de bekliyoruz, AVM’lere direnen ayakta durmaya çalışan küçük esnafa da 10 yıllık vergi muafiyeti getirilsin. Asgari ücretlinin SGK primlerini devlet üstlensin, işsizlere tarım yapabilmeleri için TOGG’a verildiği gibi onar dönüm hazine arazisi verilsin. KOBİ’lere AR-GE çalışmalarında kullandıkları yurtdışı mühendislik hizmeti için finansman sağlansın. Erdoğan’ın dediği gibi biz istersek yapamayacağımız şey yok.  Evet bize de ver istiyoruz yada cebimizden elini çek ayağa kalkalım. Devlet olarak sanayicinin milletin sırtından indiğinde neler olduğunu gördük. Al sana yerli otomobil, bize de ver bizde yapalım.

Ben de yerli ve milli ilk Türk uzay roketini yapmaya talibim, bunun için Bodrum’da beş yüz bin metre kare hazine arazisinin hibe edilmesini istiyorum. TOGG’a verilenin yarısı çok değil, ayrıca SPACEX şirketinden transfer edeceğim mühendisler için personel hibesi, yurtdışından getireceğim araç gereç için gümrük vergisi muafiyeti, 10 yıl boyunca burada görev yapacak personelin sigorta primlerinin karşılanmasını ve gelir vergisinin 10 yıl boyunca alınmamasını istiyorum. Ayrıca TOGG’a verdiğiniz nitelikli iş gücü personel desteğinin yarısı olan 180 milyon TL’yi ve bunun yanında sıfır faizli 10 yıl ödemesiz finansman desteğini istiyorum. Ve son olarak yapacağımız uzay roketlerinin alım garantisini istiyorum, verin yapayım.  Yoksa siz benim uzay roketi yapmama engel olan Türkiye’nin önünü tıkayan gizli güçler misiniz? Hani istersek yapamayacağımız şey yoktu, bende istiyorum …

Yerli araç tasarım stratejisi gerçekten iyi kurgulanmış, geleceğe yönelik planlamalar yapılmış. Konsept araçların bir an önce üretim bandından indirilmesini heyecanla bekliyoruz. Ancak eksik olan bazı şeyler var bunların başında da markalaşma geliyor. ColaTurka’yı bilirsiniz milli değerler üzerine kurgulanmış bir ürün. Başarısı sadece Türkiye ile sınırlı kaldı, bir ürün tasarımı bir millet ile özdeşleştirilme stratejisi üzerine kurgulanırsa o strateji yürümez. Siz küresel oyuncu olmak zorundasınız ve bu oyunun kuralları vardır. Marka olmak için bir fikri bir kelimeyi bir düşünceyi sahiplenmek zorundasınız. Ürününüzün bir kişiliği ayırt edici özelliği olmalı. Yerli araçta bu önemli bir eksikti.

Nasıl yani derseniz, ben size üzerinde BMW logosu yada yazısı olmadan bir BMW panjuru gösterirsem bunun hangi markaya ait olduğunu bilebilirmisiniz. Elbette bilirsiniz, aynı şekilde Alfa Romeo, Mercedes, Jeep gibi araçların marka ile bütünleşmiş ve çizgisini hiç kaybetmeyen bir tasarımı vardır. Yerli aracın da böyle bir çizgisi böyle bir tasarımı olmalıydı. İlerleyen günlerde çok şey değişebilir kurulan şirketin pazarlama ve satış ekibi ile marka sorumlularının tasarım konusunda gereken taktikleri vereceğini umuyorum. Çünkü marka olmadan küresel pazarlarda rekabet şansı oldukça güçtür.

Bir başka konu yerli aracın bir fikri bir düşünceyi sahiplenmesi, örneğin Volvo’nun güvenliği, Mercedes’in kaliteyi, Jeep’in özgürlüğü macerayı sahiplenmesi gibi.  Biz Türkler yerli araç deyince aklımızda pek çok şeyi canlandırabiliyoruz. Yerli aracı üç kelimeyle özetle dersek üç kelime ile çok kıymetli sözler edebiliyoruz.  Ama bir Almana Türk arabası dersek aklına ne gelecek, Türk arabasını hangi kelimelerle anlatacak. İşte yerli aracın pazar başarısı bu küçük ayrıntılarda gizli, yoksa Devrim Arabası gibi yaptığımız örnekler müzelik olur bakar bakar dururuz.  ColaTurka’yı ramazanlarda hatırladığımız gibi yerli arabayı ulusal bayramlarda hatırlarız.

Yerli araç Türk sanayisi için güzel bir adımdır, önemli olan bu markanın sürdürülebilir pazarlanabilir bir değer olması yoksa kendin pişir kendin ye gibi kendi ürettiğimizi kendimiz kullanır dünyaya satamayız. Bizim yerli sanayi olarak en büyük eksikliğimiz dünyayı bir küresel pazar olarak görememek. Bunu Türkiye’de yapabilen maalesef çok az şirket var. Çinlilere bakın, birkaç yıllık şirketler dünya çapında marka olma yolunda ilerliyor. On yıl önce adını hiç duymadığımız uzak doğu kökenli markalar hayatımıza girdi. Bunu bizde yapabiliriz, yerli otomobil küresel bir marka olabilir ve olmalıdır da. Mesele araba yapmaktan daha ziyade küresel oyuncu olmak, mevcut markalarla rekabet edebilmek. Mesele yerli ve milli olmak değil mesele küresel olmak, artık 1950’lerin dünyasında yaşamıyoruz.

Ve son olarak  o teşvikleri, o hibeleri, o destekleri herkes için istiyoruz, ayrıştırılmadan ötekileştirilmeden….

reklam

YORUM YAP