KENTSEL VARLIK VE KAYNAK YÖNETİMİ

Yayınlanma Tarihi :

Kentsel Varlık ve Kaynak Yönetimi Neden Önemli?

Şehirlerde, güncel yaşamın problemsiz sürdürülebilmesi ve halkın temel ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için çeşitli varlık ve kaynaklara sahip olması gerekir. Bu varlık ve kaynakların başarılı bir şekilde yönetilmesi gelişmişliği arttırırken yönetimdeki bir zaafiyet varlıkların ve kaynakların israfına, şehir yaşamında problemlere neden olur. Aslında şehir halkının gündemi yönetime dair ip uçları verir. Bir şehirde yaşayanlar ticaretten, sanattan, spordan, sosyal yaşamdan konuşuyorsa halkın gündeminin normal olduğu kabul edilebilir. Halk eğer yönetimi ilgilendiren konuları konuşuyor ve şikayet ediyorsa kısaca yönetimin gündemi halkın gündemi olduysa bir yerde sorun var demektir.

Yönetim, sahip olduğu varlık ve kaynaklar ile yönettiği toplumun refahını arttırmalı, kaliteli ve konforlu bir yaşam sunmalı, halkın ideal ve hedeflerine ulaşmasına imkan sağlamalıdır. Bunun yanında toplumu ilgilendiren risk ve tehditleri bertaraf etmeli, fırsatları görerek bunları şehir yaşamı için katma değere dönüştürmelidir. Şehirlerin yönetimi, yönetimi oluşturan paydaşlarla yapılır. Yönetsel yapılara dışarıdan destek veren örgütler ve bilimsel kuruluşlar katkı sağlar. Bu yönetim yapısının etkinliği ve etkililiği ortak üst amaçlara sahip olmaya ve fikir birliğine bağlıdır.

Yönetimde liderlik önemlidir, liderin doğal becerileri ve özellikleri yerel yönetim politikalarının başarı şansını arttırır. Diğer yandan delegasyon ve otonomi ile yönetsel birimlere proaktif bir dinamizm kazandırılır. Yönetimler merkezileştikçe sorunlar artar çünkü yöneticilerin her konuya yetişecek ve ilgilenecek esnekliği yoktur. Günümüzde uzman sistemler ve karar destek sistemleri bu anlamda büyük kolaylıklar sağlamaktadır.

Şehirler; insan varlığı, ekonomik ve endüstriyel varlık, doğal ve çevresel varlık, eğitim ve bilimsel varlık, alt yapı ve kamusal hizmet varlığı, sanatsal ve kültürel varlık, dijital ve teknolojik varlık gibi çeşitli varlık türlerine sahiptir. Bunların birbirini destekleyecek şekilde verimli kullanılması bir sinerji yaratır ve hem kaynaklardan hemde zamandan önemli ölçüde tasarruflar sağlar. Halkın yararlandığı hizmetlerin kalitesini arttırır ve kent konforunu iyileştirir. Bu nedenle yönetim ve amaç birliği şarttır.

Şehirlerin sahip olduğu varlık ve kaynakların iyi yönetilip kullanılamaması atıl bir kapasite yaratır. Bu atıl kapasite şehir yaşamına yönelik hizmetlerin verimliliğini ve kalitesini düşürür. Halk için ek maliyetler ve ek vergiler gündeme gelebilir. Bugün vatandaşa yansıtılan vergi yükleri yada katlanmak zorunda oldukları maliyetler bu nedenledir.

Unutulmamalıdır ki, halk seçtikleri kadar yönetilir ve yönetildiği kadar yaşayabilir. Bugün hayalini kurduklarımızı değilde birşeyleri yapmak zorunda oluyorsak bir yerde hata yapıyoruzdur. İstediğimiz hayatı değil de dayatılan hayatı yaşıyorsak uyanmamızın vakti gelmiştir. Bir şehrin sahip olduğu varlıklar ve kaynaklar tüm halka aittir, toplum refahı ile doğrudan ilgilidir. Bu nedenle varlık ve kaynakların adil dağıtımı, eşit kullanım hakkı sorgulanmalıdır.

Bozuk yollar araçlarınızın bakım maliyetini arttırabilir, toplu ulaşımda veya gıda denetimlerindeki yetersizlik hijyen problemleri nedeniyle sağlık harcamalarınızı arttırabilir, planlama hataları trafik kazalarına neden olabilir, sosyal ve kültürel yetersizlikler dinlenme alanlarındaki eksiklikler toplum moral düzeyini olumsuz etkileyebilir, bu konuları daha da sıralayabiliriz. Şehirlerin sahip olduğu varlık ve kaynak yönetimi uzmanlık isteyen bir alandır ve kesinlikle siyasal popülizme kurban edilmemelidir…

 

Basın No:
Warning: Illegal string offset 'basin_ilanno' in /home/vizyonga/public_html/wp-content/themes/theHaberV8/thewp/single_resmiilanlar.php on line 54