Bukalemunlar çok enteresan canlılardır herkes bilir, hatta sahiplenip evlerinde besleyenler de vardır. Bukalemunun en büyük ve bilinen özelliği bulunduğu ortama adapte olabilme yeteneğidir. Yani renk değiştirip kamufle olabilir, onun bu eşsiz yeteneği kendisinin fark edilip daha büyük avcılar tarafından avlanılmasına engel olur. Dahası bukalemun bu yeteneği ile gizlenip kendisi de iyi bir avcı olarak yaşar. Bulunulan ortama göre renk değiştirip gizlenebilme yeteneği bukalemunların dinazorlar çağından beri var olmalarını sağlamıştır.
İnsanlarda ne yazık ki böyle bir yetenek yok rengimizi değiştiremiyoruz. Ama tavırlarımızı, durumumuzu, söylemlerimizi, karakterimizi, bulunduğumuz ortama uyarlayabiliyoruz. Bir cenazeden düğüne veya düğünden cenazeye geçişimiz bu uyarlamanın bir örneğidir. Bunun iyi ve kötü yanları var tabi. Psikolojide bu duruma atfedilen bir isim var “Bukalemun Etkisi”.
“Bukalemun etkisi” terimi, 1999 yılında psikolog Tanya Chartrand ve John Bargh tarafından bir araştırma makalesinde kullanılarak popüler hale gelmiştir. Bu terim, insanların bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde başkalarının davranışlarını taklit etme ve bulunulan duruma duygu durumsal adaptasyon eğilimini ifade etmek için kullanılmıştır. Chartrand ve Bargh’ın çalışmaları, insanların başkalarının jestlerini, mimiklerini ve dilini taklit ettiğini gösterdi ve bu taklitlerin sosyal etkileşimleri artırıcı bir etki yaratabileceğini öne sürdü.
Bu kavram, daha geniş bir psikolojik ve sosyal bilimler literatüründe incelenmiş ve insanların bilinçaltı düzeyde diğer insanları taklit etme eğilimini anlatmak için sıkça kullanılmıştır. Bu, insanların sosyal etkileşimler sırasında otomatik olarak başkalarına uyum sağlama ve bağlantı kurma eğiliminde olduğunu vurgular. “Bukalemun etkisi” hem olumlu hem de olumsuz yönleri ile etik ve ahlaki yönden tartışılmaktadır.
Olumlu Yönleri;
İletişim ve Bağlantı Kurma: Bukalemun etkisi, insanların birbirleriyle daha iyi iletişim kurmasına ve ilişki kurmasına yardımcı olabilir. Başkalarının davranışlarını taklit etmek, duygusal bir bağ kurmada ve empati kurmada etkili bir yol olabilir.
Toplumsal Uyum: Toplumsal uyum ve işbirliği için bu etki, bir grup içinde ortak davranışları teşvik edebilir. Bu, insanların belirli normlara uymalarını ve birlikte çalışmalarını kolaylaştırabilir.
Empati ve İyi Niyet: Bukalemun etkisi, insanların birbirlerini anlamalarını ve duygusal olarak destek vermelerini kolaylaştırabilir. İnsanlar başkalarının duygularını ve perspektifini paylaşarak daha empatik olabilirler.
Olumsuz Yönler;
İnandırıcılık Sorunları: Politikacılar veya liderler gibi kişilerin sürekli olarak görüşlerini değiştirmesi, inandırıcılık sorunlarına yol açabilir. Seçmenler veya toplum, bu tür değişkenlikleri güvenilirlik eksikliği olarak algılayabilir.
Kimlik Kaybı: Çok fazla bukalemun etkisi, bireylerin kendi özgün kimliklerini kaybetmelerine yol açabilir. Başkalarını taklit etmek, kişinin kendi değerlerini, inançlarını ve kişisel ifadesini ihmal etmesine neden olabilir.
Yüzeysel İlişkiler: Bazı durumlarda, bukalemun etkisi, ilişkilerin yüzeysel veya yapay olmasına neden olabilir. İnsanlar, gerçek duygularını ifade etmek yerine sadece başkalarını taklit edebilirler, bu da ilişkilerin derinlik kazanmasını zorlaştırabilir.
Konumuzla ilgili olarak bizi asıl ilgilendiren konu bukalemun etkisinin siyasette kullanımı ve yarattığı derin toplumsal sorunlardır. Çünkü her duruma ve kişiye göre farklı karakterlere bürünüp işi ve söylemleri kılıfına uydurmak, asıl amacı gizleyen bir kamuflajdır. Siyaset, bir amaç için toplumu etkileme ve güdüleme sanatıdır. Dolayısıyla bir siyasetçi ne kadar çok insanı etkileyip onlara nüfuz edebilirse o kadar başarılı sayılmaktadır. İşte bu etkileme mekanizmasında toplumsal tutum farklılıkları siyasetçileri bukalemunlaştırmaktadır.
Bukalemunlaştırma sözcüğünü mecazi anlamda kullansam da simpsonların reptilian liderlerine bir göndermede bulunup birazcık ta ironi yapmış olayım. Evet bukalemunlaşmak ciddi bir sorundur çünkü liderliği öldürür. İlkesiz ve omurgasız bir siyasal yürüyüşün önünü açar. Bizler kendi bireysel adalarımızda bizimle temas eden siyasetçinin gerçek yüzünü gördüğümüzü sanırız ve hatta onun söylemlerinden etkilenip hayranlık duyarız. Aslında o bir bukalemundur ve sende onun bir avısındır. Sana senin gibi davranır hiptonize eder ve cebindeki oyu çalar. Bundan da tehlikelisi organize bukalemunlardır.
Yerel seçimler yaklaşıyor sorgulamamız gereken verdiğimiz oyun kentsel bir konfora dönüşüp dönüşmediğidir. Bukalemunlar bize bu konforu sunamaz. Çünkü onların derdi seçmen segmentasyonu içinde seni kategorize edip her kotegorideki insan tiplerini modelleyip etkili iletişim metodları ve araçları ile seni avlamaktır. Artık bence halkımız için av olmaktan vaz geçip yargılayan olmanın zamanı gelmiştir. Şimdi bukalemunları yargılama ve hesap sorma zamanı….