reklam
reklam
DOLAR32,3840% -0.12
EURO34,7908% -0.06
STERLIN40,6519% -0.42
FRANG35,5634% -0.3
ALTIN2.411,83% -0,95
BITCOIN61.780,94-0.887
reklam

Emperyalizm ve Sarı CHP

Yayınlanma Tarihi : Google News
Emperyalizm ve Sarı CHP
reklam

Emperyalizm ve Sarı CHP

Evet “Sarı”yı ben uydurdum, peki neden uydurdum? Sarı, aslında sendikal örgütlenmelerde işveren lehine çalışan bir sendikal faaliyeti ifade etmek için kullanılır. Sarı sendika, işveren tarafından işçiler arasından yönetime yakın çalışanlarca kurulan ve işverenin gözetim ve nezaretinde olan bir sendikadır. Tüm faaliyetleri işverence kontrol edilir ve yönlendirilir. Öyleyse CHP’ ye neden sarı dedim?

Cumhuriyet Halk Partisi, adıyla musemma Cumhuriyetin ve Türk Halkı’nın partisidir. Bir bağımsızlık ve özgürlük hareketidir. Bir devlet olarak, bir millet olarak var olma mücadelemizin özetidir. Dolayısıyla her Türk Vatandaşı CHP’nin doğal üyesidir. İsteyen bu doğal üyeliğinden yola çıkarak farklı siyasal savlar üretip Cumhuriyet’in değerlerini daha ileriye taşıyacak ideolojik hareketleri ve siyasal partileri oluşturabilir. Zaten amaç; gelişmek, daha ileri, daha medeni, daha üstün bir kültür bir devlet anlayışı oluşturmaktır. Hepimizin tek gayesi Osmanlı’nın gerilemesine ve çöküşüne neden olan çağı yakalayamamış hastalıklı bir yönetim anlayışından Türkiye’yi korumak ve hatta ülkemizi her alanda daha güçlü daha egemen ve daha hakim kılmaktır.

Bunları böyle yazınca kulağa ne kadar hoş geliyor değil mi? Daha güçlü bir Türkiye… Nüfusu 8 milyara dayanmış bir dünyada bunu kaç milyar insan ister, yada kaç milyonu? Mesela ABD, AB, Rusya ve Çin hatta Arap baronları ne der. Evet kimse Türkiye’nin bölgesel bir aktör olup enerji kaynaklarına sahip olmasını, küresel pazarlardan pay almasını, dünya silah ticaretini baltalamasını, Afrika’da bağımsızlık hareketlerini desteklemesini, sömürge ülkeleri cesaretlendirip bir devrime bir baş kaldırıya ön ayak olmasını istemez.

Emperyalizm dünyanın kanını emerken, dünya nüfusunu azaltıp insanları nasıl kontrol edebileceğini düşünürken, silah satabilmek için milletler arasına fitne sokup savaşlar çıkarırken, dünya kaynaklarını ele geçirip insanlığı tüketim kölelerine dönüştürürken Türkiye’de 1919’da buna baş kaldıran bir fikir var. Bunun adı Atatürkçülük….

Atatürkçülük, emperyalizm denilen şeytanın baş düşmanıdır. Tüm mazlum halkların uyanışına vesile olan bir fikirdir. Emperyalizme karşı oluşturulmuş bir halk devrimdir. Bu nedenle emperyalist fikir Atatürkçü’leri sevmez. Ama bunu yok edemediği için yönetebileceği, kontrol edebileceği bir anlayış geliştirir. İşte bu anlayış, emperyalizmin modellediği, emperyalist fikre hizmet eden bir CHP’yi yarattı.

Emperyalizm bizden Anadolu’da küçük devletçikler kurmamızı istiyor. Emperyalizmin ordusu NATO, kendi silahlarını bize satıp, emperyalizm için savaşıp ölecek askerler istiyor. Kaynaklarımıza sahip olup ABD ve AB’nin pazarı olmamızı istiyor. BM’ de batı bloğu ile el kaldırıp indiren taşeron bir devlet olmamızı istiyor. Bizi kendi sınırlarımıza, kendi kıta sahanlığımıza hapsedip, dünyayı istediği gibi kontrol etmek istiyor. Bunun için kendi fikirlerine hizmet edecek herkesin yolunu açıyor. Şu an Türkiye’de bu amaca hizmet eden oldukça fazla; dernek, klüp, araştırma merkezi, yayın organı, sanatçı, film yapımcısı, siyasetçisi, sermaya grupları, medya yöneticisi ve daha niceleri var.

Bakınız Türkiye’de filmin koptuğu tarih 1998-1999 yıllarıdır. O zaman emperyalizm, yükselen Erbakan veya yeşil komünizm tehdidi için harekete geçti. Erbakan’a karşı Atatürkçü’leri kullanmaya çalıştı fakat bu seferde Atatürkçülük çok güçlendi. Ardından Atatürkçüleri yok etmek için FETÖ’yü kullandı. Ordudan ve devlet kadrolarından çok saygın ve seçkin isimler tasviye edildi. Tüm bunlar olurken CHP neredeydi? Kemal Kılıçdaroğlu işte tam da burada; emperyalist fikirler Türkiye’de çalışırken, CHP’nin başında kedisini o koltuğa taşıyanların istediği gibi partisini yeniden dizayn etmekle meşguldü. Türk ordusuna tuzaklar kurulurken, Atatürkçü subaylar hapse tıkılırken, iftiralar kumpaslar kurulurken Kemal Kılıçdaroğlu Atatürkçülüğün freni oldu. Kendi şahinlerini kızağa çekti, kendi fikir adamlarını susturdu, kendi medyasına yön verip CHP’yi yeniden dizayn etti ve “Sarı CHP” yi yarattı.

Bugün emperyalizme karşı ilk özgürlük hareketi, ilk direniş, ilk baş kaldırı CHP içinde olmalıdır. Atatürkçülük yeniden CHP’nin ruhu olmalıdır. Lütfen yöneticileriniz olan isimlerin yabancı kökenli dernek ve klüplerle olan ilişkisine bakınız. Ne mutlu Türküm diyemeyenlerin, tarihi ile gurur duyamayanların, batı hayranlarının bağlantılı olduğu isimlere bakınız. Hadi bunu bilemiyorsunuz o zaman emperyalist fikrin savunucularına, Türk ve Atatürk düşmanlarının ne dediğine, onların açık bıraktıkları kapılara bakın. A partili B partili C partili olabiliriz ama hepimiz Atatürkçülüğün, milli mücadelenin ve Kuvayi Milliye’ nin kalesi CHP’liyiz. Daha iyiye daha güzele ulaşabilmek için söylemler ve taktikler değişebilir, bir ulus olarak tek bir gayemiz vardır, o da Atatürk’ün mirasına sahip çıkmaktır. Bu nedenle gerçek Atatürkçü’lerin, gerçek CHP’lilerin, partilerinin başlarına musallat olan “Sarı CHP” lilerden partilerini temizlemek boyunların borcudur…

reklam

YORUM YAP