1 Eylül itibarıyla kira anlaşmazlıklarında arabuluculuk dönemi başlıyor.
Mal sahipleri ile kiracılar arasındaki anlaşmazlıkların adliyelerin en önemli iş yüklerinden biri haline geldiğini söyleyen İzmir Tüketici Hakem Heyeti üyesi Salih Emrah Ertan, İzmir’de 2021 yılında herhangi bir sulh hukuk mahkemesinin iş yükü bin dosyayken, 2022’de bu dosya sayısının 2 bin 500, 2023 yılında ise 3 bine kadar çıktığını belirtti.
Adliyelerdeki kira anlaşmazlıkları yükünü hafifleterek toplumsal barışı sağlamak gerektiğini söyleyen Ertan, devletin bu anlaşmazlıkları doğru ve uzlaşmacı bir tavırla sona erdirmek için arabuluculuğu zorunlu hale getirdiğini söyledi.
Düzenlemeyle ilgili kanunun nisan ayında Resmi Gazete’de yayımlandığını ifade eden Arabulucu ve Avukat Salih Emrah Ertan, “Kanun 1 Eylül itibarıyla yürürlüğe girecek. Mal sahipleri ve kiracılar 2013 yılından itibaren arabulucuya başvurabiliyordu. Ancak zorunluluk olmadığı için bu yol çok kullanılmadı. İş, ticaret ve tüketici uyuşmazlıklarında arabuluculuğun dava şartı haline gelmesinin ardından kira, aidat vb. diye tanımlanan, komşu hakkından kaynaklı uyuşmazlıklar ve ortaklığın giderilmesi dediğimiz taşınır, taşınmaz mallardaki ortaklıklarla ilgili uyuşmazlıklarda arabuluculuk zorunlu oldu.” dedi.
“ARABULUCU TARAFSIZ ŞEKİLDE TARAFLARI TOPLAR”
Uygulamanın yalnızca ev ve iş yerlerindeki kira uyuşmazlıklarını kapsamadığını anlatan Ertan, herhangi bir malın kiralanmasıyla ilgili anlaşmazlıklarda da arabuluculuğa başvurmak gerektiğini belirtti.
Ertan, şöyle devam etti:
“Kira denilince akla ilk olarak ev ve iş yeri kirası geliyor. Oysa bu kanun bütün kira uyuşmazlıklarını kapsıyor. Yani bir gelinlik, tarla, araba, eşya ya da makine kiralaması gibi tüm kiralamalar bu ihtilafa giriyor. Sadece icra takibi yapıldığında arabuluculuk zorunlu değil. Bunun dışında sulh hukuk mahkemesinde görülecek bütün kira bedelinin belirlenmesi, tespiti, tahliye, kira alacağı uyarlama, fesih gibi tüm davalar ara buluculuğa giriyor. Arabulucu tarafsız şekilde tarafları bir masada buluşturan, aralarındaki ihtilafı ortaya koyup içerdeki niyeti çıkartan, birbirleriyle görüşmelerini ve uzlaşmalarını sağlayan bir sistemdir.”
4 HAFTADA SONUÇLANIYOR
Arabuluculuğun zamandan tasarruf sağladığını söyleyen Ertan, dava sürelerinin uzun olduğunu, arabuluculuk sayesinde sorunun 4 haftada çözüme kavuşturulabildiğini belirterek, “Mahkemede açılan bir dava 6 ayda da bitebilir ama 5 yılda da bitebilir. Arabuluculuk ise 4 haftada sonuçlanıyor. Bazen mal sahibinin derdi kiranın düşük kalması oluyor. Elinde de tahliye taahhütnamesi var ve bunu kullanıyor. Kiracı da esasında kirada bir miktar artışa razı. Arabulucu tarafları bir araya getirip, uzlaşacakları zemini ortaya çıkartabiliyor. Bu ihtilaflar toplumsal huzuru da etkiliyor. İnsanlar davadan sonuç alamayacağını düşünüp, şiddete başvurabiliyor. Artık arabulucu var. Gelsin otursun, anlaşsın ve orta yolu bulsunlar.” diye konuştu.
“KUMANDA TARAFLARIN ELİNDE”
Tarafların ya bizzat ya da avukatları aracılığıyla adliyelerdeki arabuluculuk bürolarına başvurabildiğini belirten Ertan, 4 haftada anlaşma sağlanamaması halinde dava yoluna gidilebildiğini bildirerek, arabuluculuk süreciyle ilgili şu bilgileri verdi:
“Adalet Bakanlığı arabuluculuk siciline kayıtlı arabulucular arasında görev pozisyonu açık olan arabuluculara otomatik bir atama yapıyor. Arabulucu bu görevi 3 hafta içinde yerine getirmek zorunda. Arabulucu dosya geldiğinde ön bilgi aldıktan sonra ortak belirlenen günde tarafları toplantıya çağırır. İlk toplantıda ara bulucu süreçle ilgili bilgi verir. Taraflar niyetlerini ortaya koyar. Arabulucu sorular yönelterek tarafların gerçek niyetini ortaya çıkartıp müzakere yolu sağlar. Sonuç alınmazsa tekrar bir araya gelirler. Taraflar anlaşamadıkları takdirde arabuluculuk ücretini o sırada ödemezler. Davada kaybeden taraf ücreti öder. Anlaşırlarsa kanun yarı yarıya ya da farklı bir paylaşım oranında ücreti belirler. Yani kumanda tarafların elindedir. Davaya gittiğinizde zaman ya da verilecek karar sizin kontrolünüzde değildir. İki taraf da memnun kalmayabilir. Ama ara bulucuda taraflar kararı kendileri verir.”