Bandırma Neden Güdük Kaldı? 

Yayınlanma Tarihi :

Bandırma Neden Güdük Kaldı?

Bandırma gerçekten özel bir şehir; iklimi, coğrafi yapısı, konumu, tarihi, verimli toprakları, su kaynakları, denizi, limanı, ticaret ve lojistik ağındaki yeri bakımından üstünlüklere sahip. Öyle bir şehir ki il içinde il gibi, ayrıca çevre ilçelere olan etkisi bakımından bu il rolünü de gayet iyi yerine getiriyor. Peki Kyzikos ve Daskyleion’a kadar uzanan tarihi, Mysia Krallığı içindeki yeriyle Bandırma nasıl böyle güdük kalmayı başardı.

Bandırma, yabancılar tarafından “Diamond Structure” denilen bir ticaret ve lojistik ağının merkezinde bulunuyor. Bu yapı; İstanbul, Tekirdağ, Bursa, Çanakkale, Balıkesir, Manisa ve İzmir’den oluşuyor. Tüm bu şehirlerin bağlantı noktasında ise Bandırma var. Şimdi bu şehirlerin endüstriyel ve ticari hareketliliğini ve Bandırma’nın sahip olabileceği iş ve ticaret potansiyelini düşünün. Para ve kaynaklar Bandırma’dan transit geçiyor.

Sahip olduğumuz bu potansiyeli göremeyip ellerine geçirdikleri egemenliği kaybetmekten korkanlar ve Bandırma’nın büyümesiyle başa çıkamayacaklarını düşünenler, işin başka boyutu. Zaman zaman ortaya çıkan yatırım, gelişme, il olma gibi talepler, vizyoner görüşler bazı kesimlerce alaya alındı, bu konuda çalışma gösterenlerin cesaretleri kırıldı veya tüm bu çabalar rant gibi görüldüğü için birilerince engellendi. Aslında içlerinde rant olanlar da vardı. Zaten yönetsel çekişmelerin temelinde de bu rant kavgası yatıyor.

Her ne olursa olsun şartlar Bandırma’yı zorluyor çünkü küreselleşen ekonomi, ulusal endüstri hamleleri ve gelişmeler Bandırma’yı bir dönüşüme muhtaç bırakıyor. Ama yine sığ bir düşünce ile arazilerin nasıl değerleneceği, tarlaların imar ve iskana açılıp açılmayacağı, konut talebinin ne olacağı konuşuluyor. Bandırma kendi gelecek planlarını ve şehirleşme planlarını oluşturamadığı için yada engellendiğinden, Ankara ve bölgesel bürokratlarca ortaya atılan görüşler kendine uygulama alanı bulmaya çalışıyor.

İyi ki üniversitemiz var, sahip olduğumuz akademik kadroların kentsel yönetimdeki etkisi hepimiz için önemlidir. Hatta sivil toplum örgütlerinin daha fazla desteklenip, sosyal medya gruplarının ve toplumun her kesiminin örgütlü hale gelmesi sağlanmalıdır. Bakınız yönetişim kavramı ilk kez 1937 yılında kullanılmıştır. Bu kavramın Türkiye gündemine girmesi 2000’li yıllarda oldu. Bandırma için yönetişim dediğimizde kimse sizin birilerinin işine burnunuzu sokmanızı istemez. Çünkü ne yazık ki yönetim fikri halen ayrıcalıklı bir grubun tekelinde görülüyor. Dolayısıyla bu tekel Bandırma halkının sesini duymuyor, halkı görmüyor, eleştirileri bile tehdit olarak algılıyor. Şikayetlerin ardında ise art niyet arıyor, bu yaklaşım kentimizin fırsatları yakalayıp değerlendirmesinde ciddi bir sorundur.

Bandırma’nın geleceği için bir kaç önemli gelişme var, bunlar; Marmara OSB, BALO Projesi ve Karacabey’de kurulan TEKNOSAB Batı OSB. Bunlara ek olarak Çanakkale-Bandırma-Bursa hızlı tren projesi, askeri hava alanının sivil kargo taşımacılığına açılması eklenebilir. Bu gelişmeler Bandırma’yı tamamen değiştirecek. Bandırma için tehditlere baktığımızda deprem riskine ek olarak çevresel riskler, ulaşım sorunları, kentleşme sorunları, alt yapı yetersizlikleri, göç yönetimi, karşımızda duruyor. Dolayısıyla Bandırma’nın geleceği “Yönetişim Uygulamaları” çerçevesinde tüm yerel paydaşlarca ele alınmalıdır. Yönetim hakkını kendinde gören tekel, ne yazık ki tüm bu süreçleri yönetebilecek entelektüeliteye ve vizyona sahip değildir. Bu nedenle kentsel fikir birliğini ve ortak vizyonu oluşturacak platformlara ivedilikle ihtiyaç vardır.

Bandırma’nın gelişmesindeki en büyük sorun, fırsatları görebilme yeteneği, gelişime yönelik idari tıkanıklık ve bunu aşmadaki yetersizliklerdir. Ancak bu da tüm paydaşlarla kolektif bir biçimde kentsel konsensus oluşturularak aşılabilir. Siyasi kaygılar ve çıkar çatışmaları kentsel liderliği baskılayan ciddi bir unsurdur. Bu nedenle kentsel bir değer, marka bir kent, siyasal odaklanma ve bütünlük, toplumsal katılımcılık şarttır.

Önümüzde yerel seçimler var, halkımız belediye başkanını değil kendi kaderini oylayacak. Nasıl bir gelecek istiyorsa önce onu düşünmeli daha sonra mührü öyle vurmalıdır. Bandırma arzuladığı bir gelecek için dönüşümcü bir liderden, vizyoner bir adaydan yana olmalıdır…

Basın No:
Warning: Illegal string offset 'basin_ilanno' in /home/vizyonga/public_html/wp-content/themes/theHaberV8/thewp/single_resmiilanlar.php on line 54