BAŞARILI BİR GİRİŞİMCİ OLMANIN 5 ANAHTARI
Uzmanlar yeni bir girişimin başarılı olabilmesi için özverili, istikrarlı ve akılcı olmak gerektiğinin altını çiziyor.
Girişimci ve gözlemci bir kimliğe sahip olan yeni nesil, kendisini ebeveynleri gibi 09:00-18:00 saatleri arasına hapsedilmiş bir şekilde konumlamak istemiyor. Özgürlüğüne düşkün olan bu kuşak, kendi işini kurup yüksek statüyle sosyal hayat içerisinde olmanın peşinde koşuyor. Fakat sabah istediğim saatte kalkarım ve istediğim zaman çalışmaya başlarım hayaliyle çıkılan bu yolculuk genelde hüsranla sonuçlanıyor.
Yapılan araştırmalara bakıldığında, istikrarlı çalışmanın başarılı olma yolunda, zekâ ve diğer faktörlerden daha önemli bir olgu olduğunun ortaya konulduğunu belirten Kamu Özel Ortaklığı (PPP) ve Proje Finansmanı Uzmanı, aynı zamanda Dinamo Danışmanlık Kurucu Ortağı Fatih Kuran, “Özgürlük isteğiyle bir işe girişen birey, düzensiz ve yoğun çalışma saatlerinin getirdiği baskı ile özel hayatına da vakit ayıramaz hale gelirken işin aslının hayal ettiği gibi olmadığını anlamış oluyor. Bu olağanüstü çabaya rağmen vergi, muhtasar ve KDV gibi ödemeler geldiğinde nakit akışında sıkıntı yaşamaya başlayan ve beklediği satışları yapamayan, yapsa bile tahsilatında sıkıntı yaşayan girişimci genelde kısa zaman sonra pembe hayallerin gerçekleşmeyeceğine kanaat getirip pes ediyor. İş hayatına ilk defa adım atan girişimcilerin maalesef% 90’ının hikâyesi aşağı yukarı bu şekilde cereyan ediyor. Bu yüzden bu noktada özellikle nakit akışı ve finansal yönetim konusunda profesyonel bir uzman desteği almak gerekiyor” dedi.
Global ve ulusal firmalara finansal danışmanlık hizmeti veren Fatih Kuran, başarılı bir girişimci olmanın 5 önemli maddesini şu şekilde sıralıyor:
Psikolojik Sermaye Yüksek Olmalı
Özgürlük, statü ve yüksek gelir sahibi olma hayaliyle yanıp tutuşan bir girişimciyseniz, tüm bu beklentilerin kendisine altın tepside sunulmayacağını bilmek zorundasınız. Ay sonu cebinize ne gireceğini bilmeden, profesyonel bir çalışandan daha fazla çalışarak, özellikle ilk yıllarda büyük bedeller ödemeniz gerekecek. Yapılan bir araştırma özellikle yeni açılan şirketlerin kapanmasının en başta gelen nedeninin şirket ortaklarının vazgeçmeleri olduğunu göstermektedir. Örneğin; Walt Disney’in şirketini kurmadan önce 300’den fazla banka tarafından reddedildiği söylenir. Art arda birçok banka tarafından reddedilip vazgeçmeden mücadelenizi devam ettirmeniz gerekebilir. Yakın zamanda yaptığım bir görüşmede başarılı bir girişimci iş fikrini satmak için 100’den fazla sunum yapmak durumunda kaldığını ve her birinden başı öne eğik ayrıldığını ancak 113. görüşmede kendisine onay verildiğini ifade etti. Şu an son derece başarılı bir işi yöneten bu kişi eğer 112. görüşmede vazgeçmiş olsaydı şu an başka bir yerdeydi. Bu işin anahtarı çabuk yılmamak ve asla vazgeçmemek, bununla birlikte yeni bir girişimci olarak psikolojik sermayenizin yüksek olması birinci kuraldır. Başlangıçtaki kararlı duruş konusunda bir önemli gözlemim de girişimcinin eş, dost ve yakın çevresinden aldığı veya alamadığı desteğin oldukça etkili olduğudur.
Kervan Yolda Düzülmez
Çıraklığını bilmediğiniz bir işin ustalığını yapamazsınız. Tabiatıyla yaptığınız işi de iyi bilmek durumundasınız. Ayrıca yaptığınız işi severek ve zevk alarak yapmalısınız. Konfüçyüs’ün dediği gibi: “Sevdiğiniz işi yaparsanız, bir gün bile çalışmış sayılmazsınız.” Yapılan işten para kazanacağınızı düşünürseniz, sağlam ve ayakları yere basan bir fizibilite çalışmasına sahip olmanız gerekir. Biz yola çıkalım kervan yolda düzülür mantalitesi Türkiye’de çok tercih edilmesine rağmen başarılı bir yönetim felsefesi değildir. İyi ve karlı bir iş kurmak istiyorsanız uzmanlık gerektiren ve özellik arz eden bir ürün ya da hizmeti katma değerli şekilde satacaksınız ya da herkesin sunduğu bir ürünü farklı şekilde sunacaksınız. Diğer bir yöntem de büyük hacimler kuralıdır ki bu sayede herkesten daha ucuza mal edip, büyük hacimlerde satış yapıp sürümden kazanarak da para kazanabilirsiniz.
Her Zaman “A ve B Planı” Olmalı
Yeni işletmeler büyük umutlar, hayaller ve beklentiler ile başlar. Özellikle de satış ve gelir projeksiyonlarında olmadık varsayımlar yapılır. Girişimci ilk hedef olarak para kazanmayı ön planda tutuğu için büyük hayaller peşinde koşması iyi bir şeydir. Fakat ayaklarını tamamen yerden kesmeden gerçekçi olması da gerekiyor. Kendisinden iş hayatı ile ilgili çok şey öğrendiğim değerli bir büyüğüm ‘Hesabınızı denizdeki değil tavadaki balığa göre yapın’ demişti. Hayaller ne kadar büyük olursa olsun, gerçekler net olarak önümüzde durduğu için her zaman bir kötü gün senaryosu yapmak gerekir. Özellikle işe başladığı bir kaç yıl hemen hiç para kazanmayabileceğinin ve cepten yemek zorunda kalabileceğini farkında olmalıdır. Kendini kötü durumlara hazırlamayan girişimci çok çabuk pes etmek zorunda kalır. Proje finansmanı konusunda yapılan bir araştırmada projeleri başarısızlığa sürükleyen iki önemli nedenden birinin satış ve gelir projeksiyonlarında sapma olduğu ortaya çıkmıştır. Bu bakımdan girişimcilerin hem A hem de B planı olmalıdır.
Başarının Üç Unsuru: Karakter, İletişim ve Satış Becerisi
Başarılı olmak isteyen bir girişimci için beceriden daha önemli bir konu da karakterdir. İnsanların gözünde güvenilir, sevecen ve karakterli bir algı oluşturmak sizi tercih etmelerine sebep olacaktır. Rahat, etkili iletişim kurmak ve bunu dozunda yapabilmek de ayrı bir hüner gerektirirken girişimcinin başarı şansını yükseltir. Müşterilere değer sunarak, katkı sağlayarak ve nihayetinde müşteriye benim bu ürüne ihtiyacım var dedirterek satış yapabilme kabiliyeti de çok önemlidir.
Hedeflerinizden Asla Vazgeçmeyin
Hızlı başarı beklentisi ve çabuk para kazanma telaşının, özellikle başlangıç dönemlerinde işletmelerin en büyük düşmanları arasında yer aldığını belirten Fatih Kuran, sözlerini şöyle noktaladı: “Bu refleksler sizi hedeflerinizden uzaklaştırıp alakası olmayan başka konulara yönlendirebilir. Odağınızdan kaymak bir yelkenlinin rüzgârın estiği yöne doğru rotasını her daim çevirmesi anlamına gelir ki bu yaklaşım sizi gitmek istediğiniz limana ulaştırmaz. Değişen koşullara paralel olarak belli aralıklarla rotanızda ayarlamalar yapmanız sağlıklı bir durum olsa da attığınız adımların her daim size hedeflerinize yaklaştırıyor olması gerekir.”